3 Eylül 2017 Pazar
İpek Çalışlar - Latife Hanım PDF
Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk'ün evlendiği kadındı o. Hırçındı, öyle yazdılar. Atatürk'e bakılırsa değildi. Aslına bakarsanız birliktelikleri de sonlandı. Mustafa Kemal Atatürk'ün ayrıldığı kadındı o. Latife Hanım'dı.
İpek Çalışlar, Latife Hanım'da işte o kadını anlatıyor. Fakat şimdiye kadar görmüş olduğumüz, tanıdığımızdan başka bir Latife Hanım çıkıyor karşımıza. Kadın haklarının savunucusu, eşi karşısında sağlam duran, ona destek olan, kültürlü bir hanım. Şimdiye kadar hiç aydınlıkna çıkmamış belgeler, yabancı kaynaklardan alıntılar, fotoğraflar Latife Hanım portresini daha detaylı ve net çiziyor. Cumhuriyet tarihiyle beraber Mustafa Kemal'in portresi de bir kere daha şekilleniyor. Eşiyle politika dahil biroldukça mevzuda tartışabilen, onunla gurur duyan, onu her insana tanıtmaktan hoşlanan bir adam bu kitapta ortaya çıkan. Ek olarak, Latife Hanım da Atatürk'le birlikte olduğu dönemle sınırlı kalmıyor, çocukluğu, boşandıktan sonraki yaşamı da giriyor devreye. Öyle vakalar anlatılıyor ki bu kitapta, gölgede kalmış bir aşk gözler önüne seriliyor. Gölgede kalmış bir kişilik şahlanıyor. Kitaba, kadınca bir bakış açısı egemen oluyor. Bir kadını tanımak, Cumhuriyet evveliyatına bambaşka bir gözle bakmak, sonu hüzünle bitse de olağanüstü bir aşk macerasına şahit olmak için Latife Hanım'ı kesinlikle okumalısınız. Yeni Türkiye'nin kuruluşuna katkıları olan, Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci adamına âşık bir kadından söz ediyoruz, ihmal etmeyin. İşte gölgede kalmış Latife!
(kitaptan)
... Nikâh günü yaşanmış olan bu ilginç olayı, derhal hiç kimse fark etmemiş, bu nedenle anılarda da üstünde duran olmamıştı; ancak Latife o gün yaşadıklarını bir gazeteciye anlatmıştı:
"bir gün babam 40-50 arkadaşına İzmir'in ordularımız tarafınca geri alınması şerefine bir resepsiyon veriyordu. Müstakbel kocamın bu daveti bir düğün partisine dönüştüreceğinden haberim yoktu. Ziyaretçilerin hepsi gelmiş, ben de mutfakta yemeğin hazırlanmasına nezaret ediyordum. Mustafa Kemal Paşa mutfağa geldi ve bir el işaretiyle beni çağırdı. Dudaklarında bir gülümsemeyle, 'Bu daveti düğüne dönüştürmemize bir itirazın var mı?' diye sordu. Babamla konuşup konuşmadığını sormuş oldum. O da 'mevzuşacağız' dedi. Sonra da babama haber gönderdi. Babam, 'Size uygunsa bizim için de uygundur' demiş. Benim coşkuımı ve mahcubiyetimi tahmin edebilirsiniz. Ben kim bilir kocasıyla birlikte nikâh masasına oturan ilk Türk kızıydım. Ziyaretçilerden biri de müftüydü o da nikâhı kıydı. Gerçek bir Batı düğünüydü."
Mustafa Kemal, Fevzi Paşa'ya hitaben, "Paşam siz benim, Abdülhalik Bey de Latife Hanım'ın şahitliğini kabul buyurun da bizim şu mihri müeccel ve mihri muacelleri belirleme edip nikâhımızı kıyıverin" dedi. Mareşal şaşırmıştı. "Şey" diye başladı söze, "Paşam hiç haberimiz yoktu da bu karar ani oldu..." diye kekeledi. Bu mevzuşmalar olurken Latife Hanım salonu terk etmiş, Müftü Efendi'nin gelişi üzerine de başına bir örtü almıştı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder